2.2.2018
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in Önemli Açıklamaları
"Hazine olarak bu yıl da 6.5 milyar dolar dış borçlanmada piyasa çeşitliliğini hedefliyoruz. Çin ve Rusya piyasasından borçlanabiliriz...
Getireceğimiz sistemle, döviz geliri olmayan döviz ile borçlanamayacak. Kredi bakiyesi 15 milyon doların altında olan yaklaşık 26 bin firmanın kullandığı kredilerin borcu yaklaşık 46 milyar dolara tekabül ediyor. Bu firmaların TL cinsinden borçlanmaya yönelmesinin bankacılık sistemi üzerinde baskı oluşturmayacağını düşünüyoruz...
Hazine ilelebet banka kredilerine kefil olamaz. 2018'de 12 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım bekliyoruz. Bu yıl enflasyonu düşürmek için çok ciddi bir irade var"...
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dünya gazetesine önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek'in açıklamalarından önemli kısımları veriyoruz. Geçen sene Hazine'nin borç çevirme rasyosunun yılın başındaki öngörülerinden yüksek olduğunu bildiren Şimşek, "Fakat biz iç kaynakların kamuya akmaması için dış borçlanmaya ağırlık verdik. Yurtdışından normalde 6-6.5 milyar dolar borçlanırken geçen yıl yaklaşık 9.7 milyar dolar borçlandık. Bu sene için borç çevirme rasyosunu yüzde 110 öngörüyoruz. Yine iç kaynakların özel sektörü destekleyecek şekilde yön bulması için Hazine elinden geleni yapacak” dedi. Hazine olarak yurtdışı borçlanmada piyasa koşullarının uygunluğu çerçevesinde hem coğrafi hem enstrüman çeşitliliğine gitmeye devam edeceklerini belirten Şimşek, bu yıl 6.5 milyar dolarlık yurtdışı borçlanma planlarında çeşitliliğine gideceklerini, Çin ve Rusya piyasasından da borçlanmayı planladıklarını kaydetti. "Dövizle borçlanmanın maliyeti TL'den çok daha yüksek" diyen Şimşek, "Bizim getirdiğimiz düzenleme şudur: Biz sistemin risklerini kalıcı bir şekilde yönetmesini veya daha az risk almasının şartlarını belirliyoruz. Dolayısıyla döviz gelirin varsa dövizle borçlanabilirsin. Yatırım yapacaksan, makine teçhizat alacaksan dövizle borçlanabiliyorsun. Kamu-özel ortak proje yapıyorsan ona da izin var. Zaten olması gereken de buydu. Biz yatırımcıya, ihracatçıya kapıyı sonuna kadar açıyoruz. Ama döviz geliri olmayan dövizle borçlanarak ülke riskini artırmasın. Bu kur oynaklığına son vermek lazım. Büyüklere de ‘döviz geliriniz yok ama büyükseniz riski yönetebileceğinizi iddia ediyorsanız, gösterin bize' diyeceğiz. Finansal koruma (hedging) ile ilgili düzenleme bu yılın ilk yarısında tamamlanacak.” "Bakiyesi 15 milyon doların altında olan firmaların borcu yaklaşık 46 milyar dolara tekabül ediyor": “Gerçekçi olalım. Dünya genel anlamda bir borç yükü ile karşı karşıya. Büyümek için borç arıyorsunuz ama borç orta-uzun vadede büyümenizi sınırlar. Ekim 2017 itibariyle şirketler kesiminin bir yıla kadar 7,4 milyar dolarlık döviz pozisyon fazlası var. Yaklaşık 28 bin firma tarafından kullanılan toplam döviz kredisi borcunun yüzde 84'ünü 15 milyon dolar ve üzerinde kredi bakiyesi bulunan 2.118 firmanın kullandığı döviz kredileri oluşturuyor. Geriye kalan yaklaşık 26 bin firmanın kredi bakiyesi 15 milyon doların altında. Bu firmaların kredileri reel sektörün kullandığı toplam döviz kredilerinin yaklaşık yüzde 16'sını oluşturuyor. Kullanılan toplam nakdi döviz kredilerinin tutarının 286 milyar 624 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde, yüzde 16'lık payın yaklaşık 46 milyar dolara tekabül edeceği düşünülebilir. Bu firmaların TL cinsinden borçlanmaya yönelmesi bankacılık sistemi üzerinde baskı oluşturmayacağını değerlendiriyoruz.” "Hazine ilelebet banka kredilerine kefil olamaz": Şimşek, KGF desteğiyle ilgili de şunları söyledi: "KGF'de nitelik değişimi yaşandı. Geçen sene hiçbir sınırlama yoktu. Bu sene 55 milyar TL'lik tahsisat yaptık ve bu rakamında en az 2/3'ü imalat ve ihracata akacak dedik. Bu sene geçen seneye göre kefalet miktarı daha mütevazi ama kalite daha yüksek. Bu nereye kadar devam eder? Hazine'yi sürekli bankacılık sisteminin kredilerine kefalet verecek noktada bırakmak gibi bir düşüncemiz yok. Bu sınırlıdır. Biz kredi piyasasında tıkanma olduğu ve ekonomi resesyona girmesin diye olağanüstü bir tedbir aldık. Bu başarılı bir uygulama.” "2018'de 12 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım bekliyoruz": Son dönemde ciddi bir şekilde doğrudan yatırımda artış olduğunu belirten Şimşek, 2017'de son 15 yılın ortalamasının yakalandığını, 2018'de doğrudan yatırımların 2017 ve son 15 yıl ortalamalarına göre daha güçlü olacağını, 12 milyar doların üzerinde beklediklerini bildirdi. Son olarak Şimşek, enflasyonda sorun olduğunu ama enflasyonu düşürme konusunda çok büyük bir irade olduğunu, enflasyonu düşüreceklerini ifade etti.
Yıllık Rapor
