18.10.2017
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zutt: "Türkiye'nin Büyüme Tahminini Yüzde 5 veya 5,1'e Revize Edeceğiz"
"Bence Türkiye için orta vadeli en büyük zorluk, Türk şirketlerinin verimliliğini artırmak. Türkiye'nin Avrupa'ya sattığı ürünlerde kullanılan teknolojinin artması gerekiyor...
Türkiye’nin en büyük kırılganlığı, cari açığını finanse etmek için yabancı sermaye akışlarına bağımlı olması. Türkiye'de tasarruflar ve yatırımlar arasında büyük fark olması gelecek için bir başka risk oluyor"...
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, Washington'da düzenlenen Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları'nın ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Zutt, Dünya Bankası'nın, Türkiye'ye yönelik büyüme beklentilerini, üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH rakamlarının açıklanmasından sonra güncelleyeceğini bildirdi. Yeni büyüme tahminlerinin, IMF'nin geçen hafta açıkladığı rakamlara yakın olmasını beklediğini ifade ederek, "Türkiye'nin bu yılki büyüme tahminini yüksek ihtimalle IMF'nin beklentisine benzer şekilde yüzde 5 veya 5,1'e revize edeceğiz. Çünkü ikinci çeyrekte izlediğimiz güçlü performansın üçüncü çeyrekte devam etmesini bekliyoruz" dedi. Dünya Bankası'nın, Türk ekonomisinin gelecek yıl yüzde 3,5 civarında büyümesini beklediğini aktaran Zutt, "Biz ekonominin şu ankinden biraz daha düşük bir oranda büyümeyi sürdürebileceğini öngörüyoruz. Bu nedenle büyümenin yüzde 3,5-4 trendine dönmesini bekliyoruz" dedi. Zutt, hükümetin gelecek 3 yıl için belirlediği yüzde 5,5 büyüme hedefini tutturmasının da mümkün olduğunu kaydetti. Türk ekonomisinin daha yüksek bir sürdürülebilir büyüme patikasına ancak yapısal reformlarla ulaşabileceğini vurgulayan Zutt, iş gücü piyasasının daha verimli hale getirilmesi, sermaye piyasalarının genişletilmesi, kamu harcamalarının yönetiminin iyileştirilmesi ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi gibi alanlarda reform ihtiyacının sürdüğünü anlattı. "Türkiye için orta vadeli en büyük zorluk, Türk şirketlerinin verimliliğini artırmak": Zutt, "Bence Türkiye için orta vadeli en büyük zorluk, Türk şirketlerinin verimliliğini artırmak. Türkiye'deki şirketlerin verimliliği yıllardır yatay seyrediyor. Türkiye'den Avrupa'ya ihraç edilen ürünlerde kullanılan teknoloji yatay bir seyir izlemekten ziyade düşmeye başladı. Türkiye'nin Avrupa'ya sattığı ürünlerde kullanılan teknolojinin artması gerekiyor" diye konuştu. Johanssen Zutt, Türkiye'de tasarruflar ve yatırımlar arasında büyük fark olmasının gelecek için bir başka risk oluşturduğuna dikkati çekerek, ekonomi yönetiminin bu gerçeklerin farkında olduğunu ve gereken çabayı gösterdiğini kaydetti. "Enflasyonun yakın gelecekte tekrar yüzde 7-8 seviyelerine ineceğini öngörüyoruz" Zutt, Eylül ayı itibarıyla yüzde 11’e yükselen enflasyonu değerlendirirken, gıda ve petrol fiyatlarındaki artış ile Türk lirasındaki değer kaybı olmak üzere 3 faktörün enflasyonu yukarı ittiğini söyledi. Zutt, Türkiye'de tasarrufların yapılan yatırımlara kıyasla çok düşük kaldığını belirterek, "Türkiye’nin en büyük kırılganlığı, cari açığını finanse etmek için yabancı sermaye akışlarına bağımlı olması" dedi. Türkiye'deki birçok şirketin euro ve dolar gibi yabancı para birimlerinde borç aldığını, şu anda yıllık 170 milyar dolar civarında borcun ertelendiğini bildiren Zutt, şirketlerin iyi durumdaki bilançoları ve bankalarla kurdukları güçlü ilişkilerin borçların ertelenmesini kolaylaştırdığını ifade etti. Zutt, Türk lirasında sert düşüşe yol açabilecek bir güven kaybı yaşanması durumda borçlu şirketlerin finansman bulmakta zorlanabileceğine işaret ederek, şu anda böyle bir riskin söz konusu olmamasına karşın yakından izlenmesinin faydalı olacağını söyledi.
Yıllık Rapor